Kitabın Adı : Mücella
Kitabın yazarı : Nazan Bekiroğlu
Sayfa Sayısı : 340
Yayınevi : Timaş Yayınları
Arka Kapak Tanıtımı
Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı'ndan sonra merakla beklenen yeni romanı Mücella'da bizleri 1920- 1970'li yılların Türkiye'sinden nostaljik bir hikayeyle buluşturuyor.
Mücella, genç Cumhuriyet'le yaşıt bir kızın, unutulmuş kumaşların, kokuların, alışkanlıkların, iğne oyalarının, kimi yarım kalmış kimi tamamlanmış aşkların,hayatı seyretmekle yaşamak arasında gelip giden kadınların romanı.
Zamanın daha ağır aktığı, hayatın ritminin daha çok mahalle aralarında karar bulduğu vakitler. Gaz lambasının ışığında içilen nohut kahvesinin ağızda buruk bir tat bıraktığı dönemler.
Arka planda Türkiye, pek çok çalkantının içinden geçerken bile kendini bildi bileli çeyiz işleyen bir genç kız Mücella. Adım adım hayattan çekilirken bunu neredeyse hiç fark etmeyen... Neyi beklediğini bilmeden bekleyen... Derken günün birinde, kıyısında kaldığı hayata son bir çabayla dönmek isteyen...
Sümbül kokulu bembeyez yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular,çeyiz sandıkları arasında...
Hanımeli, yasemin ve leylak kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde...
Mücella'nın dupduru ve çarpıcı hikayesi.
Mücella, eseriyle çağdaş edebiyata damgasını vurmuş Nazan Bekiroğlu'nun incelikli kaleminden hep hatırlanacak bir roman.
Yorumum
Nar Ağacı' ndan sonra Mücella' yı da ilgi ve merakla okudum. Timaş yayınları olan romanımızın kapağı sizi kendisine bağlıyor.
Mücella'da, yazar anıların günümüzde nasıl da yok olduğunu; duygusal bir incelikle anlatmış.
Neyyire Hanım'ın kızına uyguladığı baskıcı kısıtlamalar yüzünden, Mücella'nın hiç evlenememesi, aşkı hiç tatmaması ilgi ve merak uyandırıyor.
Mücella' nın bir evin avlusundan ibaret akıp giden ve yok olan hayatına tanık oluyorsunuz. İlmek ilmek ümitsizliğin örüldüğü, 'sıkıcı hayat' içinde şikayet etmeden yaşayıp gidiyor.
Neyyire Hanım'a hiç bir konuda itiraz etmemesi,
sözünden çıkmaması, sessiz kalışı,
her şeyi kabullenmesi çoğu zaman beni kızdırdı.
Okuru yormayan anlatımıyla dikkat çeken romanımız hızla akıp gidiyor. Sıkılmadan ama çoğu zaman üzülerek Mücella'nın hayatına misafir oluyorsunuz.
Keyifli okumalar:))
Sümbül kokulu bembeyez yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular,çeyiz sandıkları arasında...
Hanımeli, yasemin ve leylak kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde...
Mücella'nın dupduru ve çarpıcı hikayesi.
Mücella, eseriyle çağdaş edebiyata damgasını vurmuş Nazan Bekiroğlu'nun incelikli kaleminden hep hatırlanacak bir roman.
Yorumum
Nar Ağacı' ndan sonra Mücella' yı da ilgi ve merakla okudum. Timaş yayınları olan romanımızın kapağı sizi kendisine bağlıyor.
Mücella'da, yazar anıların günümüzde nasıl da yok olduğunu; duygusal bir incelikle anlatmış.
Neyyire Hanım'ın kızına uyguladığı baskıcı kısıtlamalar yüzünden, Mücella'nın hiç evlenememesi, aşkı hiç tatmaması ilgi ve merak uyandırıyor.
Mücella' nın bir evin avlusundan ibaret akıp giden ve yok olan hayatına tanık oluyorsunuz. İlmek ilmek ümitsizliğin örüldüğü, 'sıkıcı hayat' içinde şikayet etmeden yaşayıp gidiyor.
Neyyire Hanım'a hiç bir konuda itiraz etmemesi,
sözünden çıkmaması, sessiz kalışı,
her şeyi kabullenmesi çoğu zaman beni kızdırdı.
Okuru yormayan anlatımıyla dikkat çeken romanımız hızla akıp gidiyor. Sıkılmadan ama çoğu zaman üzülerek Mücella'nın hayatına misafir oluyorsunuz.
Keyifli okumalar:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder